ERİŞKİN GÖZ MUAYENESİ

-Hiçbir şikâyeti ve risk faktörü olmayan erişkinlere, 20 li yaşlarda bir, 30 lu yaşlarda iki kez rutin göz muayenesi yapılması uygun olur.

-Görmede azalma, enfeksiyon bulguları, ağrı, göze darbe, aniden ortaya çıkan gözde uçuşan cisimcikler ve ışık çakmaları muayene gerektirebilecek şikayetlerdir.

-Diyabet, yüksek kan basıncı, ailede göz hastalıkları öyküsü daha sık muayeneyi gerektiren risk faktörleridir.

-Tip 1 diyabetik hastalar tanı konduktan beş yıl sonra, Tip 2 diyabetik hastalar tanı konduğunda ve her iki grup sonrasında yıllık veya göz hastalıkları uzmanının önerdiği sıklıkta göz muayeneleri olmalıdırlar.

-Kontakt lens kullanımı yıllık muayeneyi gerektirir.

-40 yaşında rutin göz muayenesi yapılması gerekir. Sonraki göz muayeneleri sıklığı göz hastalıkları hekimi tarafından önerilecektir.

-Şikayeti ve risk faktörü olmayan erişkinlerde; 40 – 54 yaşları arasında 2 – 4 yılda bir, 55 – 64 yaşları arasında 1 – 3 yılda bir, 65 yaş üstünde 1 – 2 yılda bir muayene önerilmiştir.

Tipik bir göz muayenesi hasta öyküsünü dinlemek, sağlık, yaşam biçimi, kullanılan ilaçlar, geçirilmiş hastalık ve ameliyatların dinlenmesiyle başlar.
Hastanın görme keskinliği ve kırma kusurları ölçülür. Göz paralelliği ve hareketleri incelenir.Bu ölçümler sonucu düzeltilmesi gereken camlar veya lensler saptanır ve reçete verilir. 

Biyomikroskop ile gözün ön kısmı yani kornea, ön kamara, iris ve lens değerlendirilir.

Gözün iç kısımları, gerekirse göz bebekleri genişletilerek muayene edilir. Oftalmoskop ile retina ve optik sinir hastalıkları gözlenebilir. Tonometre ile göz içi basınçları ölçülür. Ek testler yapılabilir. Muayeneden sonra gerekiyorsa gözlük reçetesi verilir. Gerekiyorsa tedavi başlanır.

Pek çoğumuz bazı şeyler kötü gidene kadar görme yetimizin kıymetini anlamayız. Görme yeteneğimizi koruyabilmenin başlıca yöntemi koruyucu rutin göz muayeneleridir. Birçok göz problemi erken saptandığında başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.